Memleket Partisi’nin kurucuları ortasında yer alan, partide genel sekreter yardımcılığı ve delegelik misyonlarını üstlenen Eşber Atila partisinden istifa ettiğini toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamayla duyurdu.
“KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA DAYANAK VERMEK ÖDEV HALİNE GELMİŞTİR”
Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adaylığından çekilip çekilmeyeceğine dönük soru işareti devam ederken gelen istifada Atila, “Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na dayanak vermek; tek adam periyodunu bitirmek, saray rejimini sonlandırmak isteyen herkesin ödevi haline gelmiştir” dedi.
“Zaman; bizlerin haklı oluşundan, halkın bundan sonraki hayatının nasıl olacağına geçmiştir. Gelinen noktada süreç içindeki tüm tenkit haklarımı gizli tutarak, geçmişte maruz kaldığım tüm haksızlıkları içime gömerek karar vermenin kıymeti büyüktür” sözlerini kullanan Atila’nın açıklamaları şu biçimde sıralandı:
“BİREYSEL MUVAFFAKİYET İSTEĞİ, TOPLUMSAL BİR KARIN ÖNÜNDE OLMAMALIDIR”
Aile içinde ve gençlik kollarında aldığım öğreti: ‘Bireysel muvaffakiyet isteği, toplumsal bir yararın önünde olmamalıdır’ formundadır. Sayın Muharrem İnce ve Memleket Partili arkadaşlarımın güzel niyetleri kuşkusuzdur. Fakat tüm datalar; AKP’yi göndermek, iktidarı değiştirmek niyetiyle da olsa yapılan çalışmanın yanlışlı sonuçlar doğuracağını göstermektedir. Bu durumda eksilten, ayrışan tarafın değil; birleşen, bütünleşen tarafın faydalı olduğuna inanmaktayım. Bugün artık birçok farklı siyasi görüşün kabul ettiği, hatta birbirlerine zit diyebileceğimiz partilerin dahi uzlaştığı, bizlerin Genel Başkanlığını yapmış Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na dayanak vermek; tek adam periyodunu bitirmek, saray rejimini sonlandırmak isteyen herkesin ödevi haline gelmiştir.
“MEMLEKET PARTİSİ’NDEN İSTİFA EDİYORUM”
Bu yüzden kurucusu ve Parti Meclisi Üyesi olduğum Memleket Partisi’nden istifa ediyorum. Umuyorum ki tüm Atatürkçülerle, memleket sevdalılarıyla, özgürlük ve insan hakları savunucularıyla, laik demokratik Cumhuriyetten yana olanlarla, tam bağımsız Türkiye diye haykıranlarla 14 Mayıs sabahı evvel sandıkta, sonra iktidarı devralırken tekrar birlikte oluruz.”