Konya Barosu İdare Heyeti, kız arkadaşı Ayşe D.’yi darp eden Özgür Duran isimli kişiyi engellemek isterken vefatına yol açan 20 yaşındaki Kadir Şeker olayına ait harikulâde toplandı.
Toplantının akabinde açıklama yapan Baro Lideri Aladağ, olayın ‘acı, elim bir durum’ olduğunu belirterek, somut kanıtların toplanmasına ait Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın titiz çalışma yürüttüğünü söyledi.
Aladağ, olaya ait şunları lisana getirdi:
“Edindiğimiz bilgiler doğrultusunda akşam 21.30’da konutuna giden evladımız bayan sesi duyuyor. O sese yanlışsız yöneliyor. Oradaki vatandaşa ‘Neden şiddet uyguluyorsunuz?’ diye sorduğunda, ‘Sana ne? Seni ilgilendirmez. Bu, benim karım, eşim’ karşılığını alıyor. Bayan da ancak çocuğu ancak adamı muhafazaya yönelik bir hareketle ‘Evet, eşimdir’ diyor. Çocuğun ‘Eşiniz de olsa bu şiddeti uygulayamazsınız’ demesinin akabinde maktul, önemli hakaret ve tehditlerde bulunuyor.
Çocuk, olay yerini terk etmek üzereyken maktul gerisinden saldırıyor. Önemli bir boğuşma yaşanıyor. Manzaralarda de var, çocuğun yüzünde, boğazında ve çeşitli yerlerinde ezilmeler meydana geliyor.”
Şeker’in elindekinin meyve bıçağı olmadığını lisana getiren Aladağ, “Elindeki bıçak, eskilerin tabiriyle ‘açılır-kapanır’, ahşap saplı bir bıçak” dedi.
‘Kasten mi kazara mı ?’
Aladağ, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Çocuğa bu bıçağı neden sakladığı sorulduğunda da ‘Tekin bir yer değil. Dershanemden meskenime giderken korunma gayeli üzerimde bulunduruyorum.’ diye tabiri var. Bu bıçak çocuk tarafından taammüden mi maktule saplanıyor yoksa boğuşma sırasında yere düşerken kazara mı meydana geliyor, buna dair en canlı görgü şahidi, şiddete uğrayan bayan. O da net bir sözde bulunmuyor. Görgü şahitleri basına yansıdı. Bunlar parkı gören apartman dairesinde oturan beşerler. Uzaktan, çocukla adam ortasındaki bu arbede olayına şahit olduklarını söylüyorlar. Bu konunun netliğe kavuşması, adaletin tecellisi, kamu vicdanının rahatlatılması ve aydınlatılması noktasında Başsavcılığımız lehe ve aleyhe çalışmalarını yürütüyor.
Burada hassasiyet gösterilen konu, bu bıçağın taammüden mi yoksa hengame sırasında mı kazara maktulün bedenine isabet ettiği noktasında kriminal bir inceleme ve akabinde mevt nedeni.”
Olayla ilgili çalışmaları yakından takip ettiğini anlatan Aladağ, yeni görgü tanıklarının olduğunu öğrendiklerini, güvenlik güçlerinin etraftaki kamera kayıtlarına ulaşmaya çalıştığını lisana getirdi.
‘Olay yerinde keşif yapıldı’
Dün akşam olay yerinde keşif yapıldığını belirten Aladağ, şöyle konuştu:
“Buna dair somut kıymetlendirme yapılıp kanıtlar toplandıktan sonra maddi gerçeğin, adaletin, hakkın ve hakikatin tecellisi noktasında titiz bir çalışma yürütülüyor. Mağdur bir bayana yardım hedefiyle oraya giden ancak aksiyon suretiyle de tahminen hayallerinden yoksun kalan bir evladımız var. Olayın bana nazaran ana teması bu. ‘Eylem, o kaygı ve heyecanla yasal müdafaa, sonun aşılması mıdır yoksa ağır tahrik kapsamında mı kalacaktır, çocuğumuz ceza alacak mıdır, almayacak mıdır’ hususu, ne benim söyleyebileceğim bir tabirdir ne de savcılık makamının. Buna en yanlışsız formda karar verecek, kovuşturmayı yapacak olan büyük heyettir, mahkemedir. Birlikte, titizlikle ve yakından takip edeceğiz.
Kamuoyunun Kadir Şeker’e yönelik önemli bir dayanağı var. Kamu vicdanı, vatandaş manasında bunun sergilenmesi çok doğal lakin biz bir avukat, hukukçu gözüyle kıymetlendirmek zorundayız. Olaya baktığımız vakit legal müdafaa sonları içinde kalma ihtimali de var fakat kalmadığı takdirde haksız tahriğin ağır kararlarının uygulanması kaydıyla, biliyorsunuz adam öldürmenin karşılığı müebbet mahpustur. Haksız tahriği en ağır biçimde değerlendirdiğinizde, kanun 12 ile 18 yıldır. 12 yıl ceza düşündüğünüzde bir de buna düzgün hal indirimi yaptığınızda 10 yıllık bir cezaya tekabül ediyor lakin Türk Ceza Kanunu’nun 27/2. hususu kapsamında da olayın kıymetlendirilmesi mümkün.”
Ne olmuştu?
Üniversiteye hazırlanan Kadir Şeker, merkez Selçuklu ilçesi Kosova Mahallesi’ndeki parkta bir kişinin sevgilisini darbettiğini görmüş, çifti ayırmaya giden genç, bu sırada saldırgan Özgür Duran’ın kelamlı ve fiziki müdahalesiyle karşılaşmıştı. Genci bir müddet kovalayan ve darbeden Özgür Duran, boğuşma sırasında aldığı bıçak darbesiyle yere yığılmıştı.
Göğsüne aldığı yara nedeniyle ambulansla Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Duran, hayatını kaybetmişti.
Polis takımları, olay yerindeki kan izlerini takip ederek Şeker’i ikamet ettiği teyzesinin meskeninde gözaltına almıştı.
