Olay, geçen 22 Ağustos’ta Konya‘nın Karatay ilçesindeki bir sitede meydana geldi. Belediyenin çöp toplama araçlarında sürücülük yapan Bekir Erkol ile eşi Tuba Erkol arasında, şiddetli geçimsizlik yaşanmaya başladı. Tuba Erkol, 18 Ağustos’ta kendisine şiddet uygulayan eşi hakkında şikayetçi olup, evden uzaklaştırma kararı aldırdı. Bekir Erkol, çıkarılan bu karara karşın, 4 gün sonra, mesai bitiminde, eşinin çocuklarıyla kaldığı daireye gitti. Çift ortasında tekrar tartışma çıktı. Tartışmanın hengameye dönüşmesi üzerine Bekir Erkol, yanında getirdiği bıçakla çocuklarının yanında eşine saldırdı.
Evden kaçmaya çalışmış
Aldığı bıçak darbeleri ile yaralanan Tuba Erkol, can havliyle kapıyı açıp, dışarı kaçmak istedi. Vahşete şahit olan çiftin yaşları 9 ile 13 ortasında değişen 3 çocuğu da babalarını engellemeye çalıştı. Çocukların tüm uğraşlarına karşın eşinin peşinden giden Bekir Erkol, Tuba Erkol’u koridorda tekraren bıçakladı. Bekir Erkol, akabinde 2 erkek çocuğunu yanına alıp, olay yerinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sıhhat grubu sevk edildi. Sıhhat takımları, Tuba Erkol’un hayatını kaybettiğini belirledi.
Cinayetten sonra 2 oğluyla annesinin meskenine giden Bekir Erkol, polisi arayarak teslim olmak istediğini söyledi. Erkol, hata aleti bıçakla birlikte, gelen polislere teslim oldu. Gözaltına alınan Erkol, akabinde sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Ağırlaştırılmış müebbet mahpus istemi
Olayın akabinde Cumhuriyet Savcısı Ayşe Gül Akyüz tarafından, kuşkulu Bekir Erkol hakkında iddianame hazırladı. Savcılık, Erkol hakkında ‘canavarca hisle eşi taammüden öldürmek’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle düzenlenen iddianameyi Konya Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi‘ne gönderdi. İddianame Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Karnının üzerine oturup bıçaklamış
Hazırlanan iddianame, Bekir Erkol’un eşinin karnının üzerine oturarak tekraren bıçakladığı vurgulandı. Bekir Erkol’un sabah iş çıkışı eşinin 3 çocuğuyla birlikte yaşadığı meskene geldiği ve çift ortasında şimdi tam tespit edilemeyen nedenden ötürü tartışma çıktığı belirtilen iddianamede, Tuba’nın bağırarak yardım istediği, bunun üzerine çocukların salona koştuğu anlatıldı.
İddianamede, çocukların salona girdiğinde Tuba Erkol’un salonda sırt üstü yerde yattığı, eşi Bekir Erkol’un Tuba Erkol’un karnının üzerine oturarak Tuba’yı göğüs kısmından birçok defa bıçakladığı belirtildi.
Takdir indiriminin uygulanmaması talep edildi
Cumhuriyet savcısı, cinayetin ‘canavarca hisle‘ gerçekleştirildiğini belirterek, sanık Bekir Erkol hakkında takdir indiriminin uygulanmamasını talep etti. Otopside, Tuba Erkol’un bedeninde 14’ü öldürücü, toplam 46 bıçak darbesinin olduğu da tespit edildi. Şüphelinin hata sürece kararlılığında tereddüde düşmeyerek, çocuklarının tüm engellemelerine karşın, gözlerinin önünde maktulün hayati bölgelerini birden çok kere bıçaklamak suretiyle canavarca hisle hareket ettiğinin gözetilmesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alınarak hareketin ‘canavarca hisle’ gerçekleştirildiği takdirde haksız tahrik kararlarının uygulanmasının mümkün olmadığı hususu da nazara alınarak, ‘canavarca hisle eşi taammüden öldürmek’ kabahatinden cezalandırılmasını talep edildi.
Tutuklu sanık Bekir Erkol’un avukatı ise “Müvekkilimin bu hareketi hangi kurallarda gerçekleştirdiğinin tartışılması gerekiyor. Ortada canavarca hisle öldürme gibi bir durum yoktur“ dedi.
Kızı, komşusundan yardım istemiş
Bekir Erkol’un Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık Erkol ile Tuba Erkol’un ailesi katıldı.
Duruşmada şahit olarak dinlenen komşusu Raziye Tasa, meskeninin zili çaldığında Tuba Erkol’un kızını karşısında gördüğünü belirterek, “Tuba benim karşı komşum olur. Tuba ile birlikte oturup konuşma bahtımız oldu. Bana eşinin öbür bir bayanla görüştüğünü buna dair cep telefonunda iletiler gördüğünü söyledi. Eşine boşanma davası açtığını lakin ortada çocuklarının olduğunun ve ailesinin kendisini ikna etmesi üzerine boşanmadan vazgeçtiğini söyledi. Komşular daima kavga ettiklerini ve konuttan seslerin geldiğini söylüyordu. Olay günü bir bağrışma sesi duydum. Bağrışma sesi ile birlikte zil çaldı. Kapıyı açtığımda kızını gördüm. Tuba bizim kapının önünde yerde hareketsiz halde yatıyordu. Kocası da başındaydı. İki erkek çocuk da annelerinin yanındaydı. Kızı, ‘Abla ne olur yardım et‘ dedi. Ben korktuğum için kızı içeri çekip kapıyı kapattım. Çabucak ambulansı aradım. Sanık kapıyı çalıp, ‘çocuğu ver‘ diye bağırdı. Çocuk, ‘kapıyı açma‘ dedi. Ben de korktuğum için kapıyı açmadım. Sanık koridorda biraz bekledikten sonra olay yerinden ayrıldı. Tuba’ya baktığımda hareket etmiyordu” dedi.
‘Teyzemi aldatıyordu’
Tanık olarak dinlenen Tuba Erkol’un yeğeni Arzu Karaçal ise Bekir Erkol’un teyzesinin aldattığını ileri sürdü. Karaçal, “Aralarında 1 yıldır şiddetli geçimsizlik vardı. Teyzem bize geldiğinde eniştem bana iletiler atıp, ‘Tuba nerede? Tuba ne yapıyor?‘ diye daima teyzemi soruyordu. Teyzemi daima denetim altında tutmaya çalışırdı. Olaydan 4 gün evvel teyzem uzaklaştırma kararı aldırıp, bize geldi. İki gün bizde kaldıktan sonra teyzem, ben ve teyzemin kızı meskene eşyaları almaya gittik. Biz otomobilde bekledik. Bu sırada yanımıza konuttan eniştem geldi. Teyzeme, ‘Neden bu türlü yapıyorsun? Boşanacak mıyız?’ üzere sorular sordu. Teyzem ‘Boşanacağız, bu son kararım. Çocuklarını istediğin vakit gelip görebilirsin‘ dedi. ‘Elimi sıktığın için elimde çıkıklar oluştu’ dedi. Eniştem, ‘Yok o denli bir şey ben senden çocukları alırım’ dedi. Teyzem ‘elimde uzaklaştırma kararı var. Polisi ararsam gelip seni yakalarlar’ dedi. Eniştem de, ‘3 gün yatarım 4. gün sen düşün‘ dedi. Sonra yanımızdan ayrıldı. Teyzem ‘bu daima bu türlü, güzellikle anlatıyorum lakin anlamıyor‘ dedi” diye konuştu.
‘Eniştem ileti attı’
Karaçal, kelamlarını şöye sürdürdü:
“O gün akşam eniştem bana bildiri atıp, ‘Ben eşyalarımı alıp konuttan çıkacağım, teyzen nizamını bozmasın‘ dedi. Teyzem de ‘madem o meskenden gidecekmiş, ben de konuta gideyim’ dedi. Sanık teyzemi aldatıyordu. Hatta bir seferinde arkadaşımın annesi ile görüştüğünü yakaladım. Bu bahiste eniştemi uyardım, teyzeme de bahsettim. Teyzem aslında eniştemin öbür bir bayanla bağı olduğu istikametinde şüpheleniyordu. Eniştemin şifresini bildiği için iletilerine bakıyordu. Bir defasında internet üzerinden bir bayanla uygunsuz mesajlaşmalarını görmüş. Bu konuşmaların 600 sayfa çıktısını aldık. Lakin eniştem bunları görüp imha etti. Teyzemle daima berbat konuşuyordu. Bir seferinde pazardaydık ve yanımıza gelip teyzemi kolundan çekiştirip, ‘Sen nerelerdesin, telefonumu neden açmıyorsun‘ diye bağırdı.”
‘Ben daima yapan olmaya çalıştım’
Söz hakkı verilen Bekir Erkol ise, eşine karşı yapan olmaya çalıştığını belirterek, “Ben daima yapan olmaya çalıştım. Eşim bazen bana seni bir gün dövdürteceğim ya da arabana uyuşturucu koyup polise yakalatıp, mahpusa attıracağım derdi” dediğini ileri sürdü.
Duruşma sonrasında Tuba Erkol’un ailesi, Bekir Erkol’a yönelik, ‘Katil. Allah seni kahretsin. Bir de damat olmuşsun‘ diye bağırdı. Duruşma, başka şahitlerin dinlenmesi için ertelendi.