Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, bugün TFF’nin Riva’daki merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Özdemir, basın toplantısında 2019-2020 dönemine ait kamuoyunu meşgul eden mevzular başta olmak üzere gündeme dair değerlendirmede bulunarak, gerçekleştirilen projeler ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
‘Son bir yılda 3 MHK gördü bu ülke’
Sözlerine Van’da yaşanan çığ felaketi ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yaşanan uçak kazasında hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başlayan Özdemir, şunları söyledi:
“Federasyon Lideri olarak birinci defa gündemle ilgili bir basın toplantısı düzenliyorum. Üzülerek söylüyorum, bugün konuşacağımız hususlar yerine A Ulusal Ekibimizin Avrupa Şampiyonası finallerinde nasıl başarılı olacağını tartışmayı, Türkiye’nin değer biçilmez boyutta tanıtım yapacağı, 30 Mayıs’ta İstanbul’da oynanacak Şampiyonlar Ligi finaliyle ilgili hazırlıkları konuşmayı isterdim. Fakat liglerimizde ikinci yarı daha yeni başladı ve inanılmaz bir tartışma ortamı yaşanıyor. Herkesin futbol ortamından bir şikayeti var lakin tahlil önerisi yok. Bu bahiste birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bu dönem şu ana dek kulüplerimizin federasyonumuzu ilgilendiren hususlarda resmi sitelerinden yaptıkları 50’ye yakın açıklama var. Tekrar Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor kadrolarımızın yalnızca ve yalnızca liderlerinin federasyonumuz, heyetlerimiz, hakemlerimiz ve kararlarımızla ilgili 90’ın üzerinde basın açıklaması bulunuyor. Yani 18 kulübümüz de yakınıyor. Neden? Federasyondan, hakemlerden, heyetlerden, kararlardan. Husus daima benzeri, ‘O hakemi istemeyiz, bu hakemi istemeyiz. Bu MHK olmaz, gitsin, şu gelsin.’ Arkadaşlar, son bir yılda 3 MHK gördü bu ülke… Hepsi birbirinden saygın MHK Liderimiz vazife yaptı. Bir karar alıyoruz yahut bir heyetimiz karar veriyor, 18 kulübümüzden farklı ses çıkıyor. Fakat hepsinin ortak lisanı birebir, ‘Federasyon bizi engelliyor. Hakemler önümüzü kesiyor. Heyetler taraflı karar alıyor’ Sorarım size; TFF, Şuralar ve MHK, 18 kulübü birden nasıl amaç alabilir.”
‘Kulüplerin çıkarlarını değil, Türk futbolunun menfaatini gözettik’
Özdemir, kimsenin çıkıp ‘hata yaptım’ demediğini vurgulayarak, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Aynaya bakan yok. Yanılgı olacaktır, düzeltilecektir de. Tenkit de yapılacaktır. Kâfi ki ölçülü, saygılı olsun. Kâfi ki hakka hukuka uygun, adil olsun. Biz ‘x’ kulübün, ‘y’ kulübün federasyonu değiliz, yalnızca 18 kulübün de değiliz, ülkemizdeki profesyonel ve amatör 6 bin kulübün, yüz binlerce futbolcunun, futbolun tüm paydaşlarının federasyonuyuz. Bu süreçte yaşadıklarımızı düşününce futbol topluluğunun tüm ögeleriyle şapkasını önüne koyup düşünme vakti geldiği kanaatindeyim. Zira baktığımızda bu tablonun futbolumuza ziyan vermekten öteki bir yansıması olmadı. Kirli sistem, şaibe, masa başı oyunlar, masaya vurma, masa kırma üzere sorumluluktan uzak telaffuzların Türk futboluna ne yararı olabilir ki? Meğer biz eleştirildiğimiz bu süreçte adapsız, haksız, hukuksuz hiçbir iş yapmadık. Hiçbir kulübü başkasından ayırt etmedik. Talimatları, kuralları, protokolleri eşit uyguladık. Kulüplerin çıkarlarını değil, Türk futbolunun menfaatini gözettik. Kimsenin hakkını ziyan etmedik. Her hakem yanlışının, organize halde kamuoyu oluşturarak, daha birinci haftadan şampiyonluk kaybetmişçesine feryat figan gündeme taşınmasını üzülerek izledik. Tarafsız heyetlerimizin aldığı her karara hürmet bekledik fakat hiçbir gün o saygıyı göremedik. Aksine, şuraların bağımsız kararlarına arka niyetle yaklaşıldığını, algı operasyonları yürütüldüğünü gördük. Lakin futbolun üst amir kurumu olarak ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ misali, sustuk, sessiz kaldık. Her eleştiriyi sineye çektik, kendimizde kusur aradık, düzeltme yoluna gittik. Polemiklerin içinde kaldık ancak kulüplerimizle polemiğe girmedik, karşılık yetiştirme yolunu seçmedik. Her açıklamayı kamuoyunun takdirine bıraktık.”
‘Türk futbolunun geçmişte yaşadığı sıkıntıları gelecekte de yaşamaması için…’
En yeterli halde misyonlarını yapmaya çalıştıklarını lisana getiren Özdemir, “Bununla birlikte; paydaşlarımızın daima kendi oluşturdukları stratejiler çerçevesinde idaremiz ve heyetlerimizi etkilemeye yönelik hal sergileme, birbirlerine karşı alanda vermeleri gereken uğraşın yanı sıra federasyonumuz üstünden de planlı bir halde yürütülen dönem içerisinde yahut devamında oluşan ya da oluşabilecek olası teknik ve yönetimsel sıkıntıları örtüleme uğraşlarını net olarak görmekteyiz. TFF İdare Konseyi olarak bugüne kadar tarafımızdan atanan bağımsız misyon yapma yeteneğine sahip olan konseylerimiz birebir halde vazifelerinin başında bulunuyor. Çünkü konseylerimiz; misyon alanları ile ilgili her türlü görüşme ve toplantı yapmak ve daha düzgün olmak için her türlü önlemi almak konusunda özgürce hareket etmek yetki ve yeteneğine de sahip bulunuyor. Tekrar Lider ve İdare Konseyi olarak bizlerin de birebir hareket kabiliyetine sahip olduğumuzun bilinmesinde yarar olduğunu düşünmekteyiz. Her adımda, her gelişmede farklı kısımlardan farklı vakitlerde birbirinin kopyası reaksiyonların ortaya konulmasını da manidar buluyoruz. Bir kere daha söz etmek isterim ki, Türk futbolunun geçmişte yaşadığı meseleleri gelecekte de yaşamaması için karar ve uygulamalarımızda gereken kararlılığı bizi misyona getiren genel heyetimize karşı en değerli misyon olarak görmeye devam edeceğiz. Bunu yaparken de hiçbir kesim ya da kümenin bugüne kadar olduğu üzere sonrasında da tesir oluşturma eforlarına müsaade vermeyeceğiz” sözlerini kullandı.
‘Tüm maçları ertelerken, Malatya’da neden maç oynatalım?’
Deprem felaketi sonrasında Türkiye Futbol Federasyonu olarak, tüm mahallî ve bölgesel futbol maçlarını ertelediklerini anlatan Özdemir, “Bizim önceliğimiz, oradaki vatandaşlarımızın yaşadığı hisler ve güvenliğiydi. Federasyon olarak, maç ertelememiz için rastgele bir kulübün talepte bulunmasına gerek duymuyoruz. Öncelikle bunun bilinmesini isterim. Yöneticilerimiz yalnızca Yeni Malatyaspor ve Trabzonspor liderlerini aramadı. Bölgede zelzeleden etkilenen başka kulüplerimizle de görüştük” dedi.
Erteleme kararının akabinde yapılan açıklama ve ortaya atılan tezlerin kendilerinin dışında olduğunu belirten Özdemir, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Tüm maçları ertelerken, Malatya’da neden maç oynatalım? Bir yanda enkaz altından vatandaşlarımız kurtarılmaya çalışılıyor. Bir tarafta arka arda artçı sarsıntılar meydana geliyor. Allah korusun, orada maç oynatsak, bir artçı olsa, beşerler panik olsa, sonrasında Allah korusun üzücü olaylar yaşansa, bunun hesabını nasıl verirdik! Ayrıca stadın fiziki koşulları, zelzele sonrası şimdi tespit edilmemişken orada çabucak nasıl maç oynatabilirsiniz! Biz o günlerde, vatandaşlarımızın acılarını paylaşırken samimiydik ve federasyon olarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. O günlerde, erteleme kararı ile ilgili yapılan kimi yorum ve açıklamalar, beni ve idare şurasındaki arkadaşlarımı çok üzdü.”
Kulüp Lisans Heyetindeki yapısal değişiklik
Kulüp Lisans Konseyi’nin yapısını değiştirdiklerini ve 3 yıllık bir plan ortaya koyduklarını lisana getiren Özdemir, “Bu süreçte Kulüp Lisans Konseyi, 18 kulübümüzün lider, yöneticileri ve CFO’ları (Finansal İşler Müdürü) ile seri toplantılar yaptı. Tüm tablolar, çalışmalar anlatıldı. Sistemin nasıl işleyeceği kendilerine kelamlı ve yazılı olarak bildirildi” dedi.
Kulüpler Birliği’nin eski başkanı Fikret Orman‘ın tekraren ‘Kurallara titizlikle uyacağız’ açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Özdemir, şöyle konuştu:
“Ancak ne hikmetse vakit geçtikçe kulüplerimiz içinde oldukları ve bir arada yürürlüğe soktuğumuz bu talimatın her ayrıntısını bildikleri halde bunu tenkit konusu yaptılar. Meğer takvim netti. Mesela 28 Haziran’da talimat yürürlüğe girdiği gün 2 Eylül’de ekip harcama limitlerinin açıklanacağı herkes tarafından biliniyordu. Bunu kulüplerimizle yazılı olarak paylaşmakla yetinmeyip internet sitemizde ilan etmiştik. Lakin bu durum, sonradan ‘Niye 2 Eylül’de ilan edildi?’ diye maalesef tartışma konusu haline getirildi.”
Galatasaray Lideri Mustafa Cengiz’e yanıt
Değişiklikle ilgili Galatasaray Kulübü Lideri Mustafa Cengiz‘in tenkitlerine karşılık veren Özdemir, şunları kaydetti:
“Öncelikle şu hususa kamuoyunun dikkatini çekmek istiyorum. Kulüp Lisans Konseyi da tıpkı Tahkim, PFDK, UÇK konseyimiz üzere bağımsız hukuk konseylerden bir adedidir. Federasyonumuzun şuranın uygulamalarına müdahale etmesi mümkün değildir. Lakin kendisine bir hususta hatırlatma yapmak isterim. Israrla kimi kulüplerimize ayrıcalık yapıldığını söylüyor. Kulüp Lisans ve Finansal Fair Play Talimatı tüm kulüplerimizin iştiraki, takviyesi ve katkısıyla hazırlandı. Federasyon olarak biz son noktayı koyup yayınladık. O gün, ilan ettiğimiz takvimi bütün kulüplerimiz biliyordu. 15 Aralık tarihinde limit artırım talebinde bulunacağını da tüm kulüpler biliyordu. Her kulübümüzün, ilgili talimatın G hususuna nazaran artırım talebi yapma hakkı, H unsuruna nazaran de şuranın gerekli müracaatlar halinde artırım yapma yetkisi vardı. Bu kapsamda, şura talepleri kıymetlendirmiş bir karar vermiştir. Sayın Mustafa Cengiz’in bu hafta başında kulüplerimize neden ceza verilmediği konusunda yaptığı açıklamalar oldu. Bakın bu mevzuda da Sayın Cengiz’i aydınlatalım. Talimat çok açık. Yaptırımlar lakin dönem sonundaki incelemeden sonra mümkündür. Dönem tamamlanır, son bilanço çıkar, heyet inceler ve kararını verir. Şayet bir yaptırım gerekiyorsa o ceza da bir sonraki dönem uygulanır. Bu nedenle ‘Şu an niçin ceza verilmedi, neden cezadan kurtarıldı?’ demek yanlışsız değildir. Cezaların net uygulanacağını buradan net bir biçimde tekrar söz ediyorum. Sayın Mustafa Cengiz, ’15 Aralık’tan sonraki müracaatlar niçin kabul edildi?’ diye soruyor. Hayır, o denli değil, bize yapılan müracaat 15 Aralık’ta. Sonrasında kulüplerimiz müracaat için yaptıkları süreçleri transfer mühletinin son gününe kadar sunmakla yükümlüdürler.”
Limit artırımı
Ara transfer devri için yapılan limit artırımına da değinen Özdemir, talimatın EK 12, G unsuruna nazaran, gelir artışı, sermaye artışı, UEFA gelirleri ve transfer faaliyetlerinden sağlanan gelir artışlarının Kadro Harcama Limitleri’nin artırılması için kullanılabildiğini aktardı.
Kurula müracaat tarihi transfer dönemi başlangıcından 15 Aralık tarihine kadar olduğunu belirten Özdemir, “Ancak talimatın EK 12, H unsuruna nazaran, G hususunda belirlenen limit artırımı kurallarının yerine getirilmesi halinde transfer devri kapanana kadar revizyon yapılabilmektedir. Hakikaten transfer faaliyetlerinden sağlanan gelir fazlası ya da transfer faaliyetlerinde ödenen bedeller, alım, satım ve kiralama süreci sonucu mütemadiyen değişen oyuncu sarfiyat bütçeleri sebebi ile Grup Harcama Limitleri her transfer sürecinin akabinde yine hesaplanmaktadır. Devir başlarında ilan edilen limitler lakin hiç süreç yapılmadığı takdirde tıpkı kalabilecektir. diye konuştu.
Kulüp liderlerine davette bulunan Özdemir, “Futbol Federasyonu’nu bu biçim polemiklerle taraftarın önüne, kamuoyunun önüne atmasınlar. Liderlerimizden rica ediyorum, toplumsal medya üzerinden hareket ederek değil de talimatları okuyup inceleyerek eleştirsinler. Bizimle her türlü irtibat imkanına sahipler” halinde görüş belirtti.